Hayatta kalmak ve hayallerini ne pahasına olursa olsun, gerçekleştirmek için engel tanımayan üç arkadaşın ama özellikle gözü kara genç, Bekir’in hikâyesi… Bekir’in hayallerle dolu yaşam mücadelesinde, rekabetten doğan muazzam iş birliği ele alınırken aile, dost ve sevmek gibi tanımlar yeniden anlam kazanıyor. Birbirlerine tutunarak geleceğe ve umuda inanmaya başlayan gencecik hayatlar, Cam Kesiği’nde yalın ama çarpıcı bir dille ete kemiğe bürünüyor.
Tepebaşı’nda Bekir ve birkaç gececiden başka kimse kalmamıştı. Rüzgâr yeni dinmişti. Yüksel’in kafası güzel, keyfi yerindeydi. “Vay sana Bekir, vay ki vay! Demek sendika kurdunuz ha? Vallahi çok büyük bir iş yapmışsınız.” dedi Yüksel büyük bir keyifle.
Bu Bekir düşündüğünden de yaman çıkmıştı. Bu kadar çabuk öğrenen, öğrendiğini hemen uygulayan bir çocuk daha önce hiç görmemişti.
Rukiye Çelik (doğrulanmış kullanıcı) –
Bir solukta okudum, kesinlikle tavsiye ederim.