Hiç hayatınızı değiştirecek bir yolculuğa çıktınız mı?
Ya da girdiğiniz herhangi bir yoldan bir daha geri dönemediğiniz oldu mu hiç?
Varlığından bile haberdar olmadığınız o diğer parçanızla karşılaştınız mı?
Peki siz hiç tamamlandınız mı?
Bir ve bütün olmak uğruna kendi devriminizi başlatıp yine kendinizi kuşattınız mı?
Aşktan önce kimdiniz ve aşktan sonra kim oldunuz?
Kendinizi yeniden doğururken kendinize ne kadar yabancı oldunuz ve o doğumun sancılarına ne kadar şefkat duydunuz?
Âşık olduysan kendinle tanışmaya hazır olmalısın der “Aşkın Yolculuğu.” Aşkına kavuşmadan önce kendine kavuşmalısın der. Aşk bir yolculuktur ama bu yolculuk önce kendine doğru olmalıdır der.
Aşkın Yolculuğu, İstanbul’da yaşayan bir astrofotoğrafçı olan Mihman’ın, yıldızların fotoğrafını çekmek için yolunun Sahra Çölü’ne düşmesiyle başlar. Fakat aslında bu yolculuk Sahra’ya değil Mihman’ın kendi hayatınadır. Mihman Sahra Çölü’nde Sahra adında Bedevi kampında çalışan bir kıza âşık olur ve Aşkın Yolculuğu Türkiye, İtalya ve Fas üçgeninde geçen derin ve zor bir aşkın hikayesine dönüşür.
Aşkın Yolculuğu tutkunun, aşk uğruna kendini dönüştürenlerin ve yolu aşktan geçenlerin hikayesidir. Bir ikiz ruh aşkının hikayesidir.
Aşkın Yolculuğu aynı zamanda bilinçaltımızdaki sırlar ve blokajların teta şifa tekniği ile çözümlenmesiyle harmanlanmış spritüal bir aşk romanıdır. Bu yönüyle kişinin kendiyle ilgili inanç ve davranışlarını sorgulamasını ve bu inançların hayatında meydana getirdiği şeyleri sorgulamasını sağlamasıyla da bir kişisel gelişim kitabıdır. Kitapta bilinçaltının hayatımıza etkisi sık sık vurgulanmaktadır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.