Yaprak Özer, İndeks sitesinde yazmamı istediğinde, kendisine teşekkür ederek kabul ederken, kendime de “acaba başarabilir miyim” sorusunu sormuştum…
Düşünmeyi çok seven, düşündüklerini notlarla kağıda döken biriyim, ama yazıp yayınlatma deneyimim yok denecek kadar azdı. Başarabilir miyim endişesi bundan kaynaklanıyordu.
Bu endişeyi aşmam lazımdı…
Sorun, başarılı olmaktan ne anladığım veya beklentimin ne olduğunda idi…
Ben, çabamın karşılığında ne maddi ne de şöhret gibi bir kazanç beklemiyorum…
Benim hareket noktam: Düşündüklerimi çevremle paylaşmak…
Düşünmek, düşündüklerini söylemek, olaylar karşısında tepkilerini açıkça ifade etmek, çağdaş, uygar insanların bir vatandaşlık görevi ve sorumluluğudur diye düşünüyorum…
Bu sorumluluğu benimsemeyen, bu görevi yapmayanların, siyasi ve toplumsal konularda sonradan sızlanma ve şikayet etme hakkı olamaz diye düşünüyorum…
Böyle bir yaklaşımda, başarının kriteri öncelikle düşünmek ve düşünceleri olabildiğince geniş bir çevre ile paylaşmaktır…
İletişim, etkileşimin ilk basamağı, etkileşim değişimin temelidir… Toplumların varlıklarını sürdürebilmesi için doğal bir süreç içinde değişerek, çağa ayak uydurmaları kaçınılamaz bir zorunluluktur…
Doğal değişimi beceremeyen toplumlar ya geçmişin karanlık mahzenlerinde küflü ortamlarda yaşamak zorunda kalırlar ya da şiddetli değişimler yaparak ağır bedeller öderler…
Bizim, bu konudaki deneyimimiz oldukça büyük… Önemli olan elimden gelenin en iyisini yapmak, bundan da eminim, değişmez ilkem… Bu gibi düşüncelerle içimdeki endişeyi aştım ve yazmaya başladım…
Aradan uzun bir süre geçti… Yaprak Özer, bu defa, yazılan makalelerin bir bölümünün kitaplaştırılmasını dile getirdi… Sanki içimden geçeni okumuştu, tereddütsüz kabul ettim…
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.