Hayatın insafına bırakılmış kabulleri sarsan eşsiz bir mücadele içinde, “Aşk mı ideal mi kazanacak?” sorusunu durmadan okura sordurtan Hayat Elverirse’de bir dönemin tanıklığını yapanların çok iyi hatırlayacağı, bilmeyenlerin de çok katmanlı okuma sayesinde o dönemi keşfedeceği detaylar, katmanlı bir okumayla okuru alıp bambaşka bir dönemin içine bırakıyor.
Ayten Mutlu’nun dediği gibi,
“Anakronik bir düzlemde, yıkımlarla gelmiş ve hâlâ gitmemiş bir 12 Eylül döneminin gölgesinde bir panoramadır öte yandan romanda alt izlek. Kimimizin birebir tanığı olduğu o korkunç yıllar, günümüzde olduğu gibi, sisli bir sabah esintisiyle romanın sayfalarını dolanıp durmakta.
Okur, “Belleğinde kalan anıları parça parça birleştirerek” hayatından süzülen tutkuların, sevinçlerin, acıların aynasından bakarak kendisine bu soruyu soracaktır mutlaka; değer miydi? Ama yanıtı da okurun kendisi vermek zorunda. Tutkulu bir aşkla birbirine bağlanan Elen ve Sinan yol ayrımına geldiklerinde bu soruyu soracaklar mı? Sizce hangi aşk galip gelecek? Peki, hangimiz bir ömrü birkaç güne sığdırmayı göze alabilecek kadar yürekliyiz?”
Aşkın ve ideallerin arasında geçen bir döneme dair, bugüne dek yazılmışların çok ötesinde, farklı bir anlatım, masalsı bir dil ve adeta okura yol arkadaşlığı yapan bir roman, Hayat Elverirse.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.